Theodore Roosevelt'in 1933'deki ABD başkanlık seçimini henüz kazandığı dönemde Fas'ta Eden Perdicaris (Candice Bergen) adlı Amerikalı bir kadın ile 2 çocuğu kaçırılır. Kadını kaçıran, Mulai Ahmed er-Resuli (Sean Connery) adlı bir Berberi kabile şefidir. O sıralar Fas krallığını aralarında paylaşmış olan Fransız, İngiliz ve Almanlar bu kaçırma hadisesinden rahatsız olurlar. Çünkü bu olayı milli bir onur meselesi haline dönüştüren Roosevelt'in Fas'a asker göndererek, oradaki pastaya ortak olmasından çekinmektedirler. Gerek dağlarda gerekse çölde göçebe gibi dolaşan Berberi şefin izi bir türlü bulunamayınca, Resuli'nin yeğeni olan Fas sultanından yardım alma ihtiyacı hissedilir. Diğer taraftan, aradan geçen uzun süre içinde Bayan Perdicaris ile çocukları ise Resuli'nin yaşam biçimine alışacak, kaçırma olayı giderek gönüllü bir rehinelik olgusuna dönüşecektir. Rüzgarın Sesi izle, The Wind and the Lion izle
Rüzgarın Sesi Filminin Bilgileri
hepiniz haklisiniz ben de hakliyim....
uykum geldi
Benden 2 yıl yaşlı film, yorumlara aldırmayın izleyin, paylaşım için teşekkürler admin.
Musluman arapları sevhet duskunu barbarlar olarak gostermeye calisan tipik islam dusmani filmlerden biri,15 dakika dayanabildim
yav boşuna tartışmayın. bu çeşit filmler hep Türkleri veya Müslümanları kötü göstermek için çekilmiştir. herifler doğrusunu bilseler bile inatla yanlış olanı filme koyarlar. ben çocukken bu filmi sinemada seyretmiştim. sean connery'nin ismine aldanıp da iyi film zannetmeyin. uyduruk bir hikâye, berbat karakterler vs. zaten konuşmalara dikkat ederseniz sürekli olarak "barbarians" kelimesi geçiyor. berberiler değil barbarlar. aman yahu, kime diyorum ki? çok istiyorsanız oturun seyredin.
Bak işine filim güzel felsefe yapma
Film, siyasi olabilir ama en azından mert olmalı. Kahpelik yapmakla, İslam'la uğraşmakla, yanlış tanıtmakla kalmamışlar zavallıları namaz kılma halini bile becerememişler. Namazda oturuş sırasında eller bağlanmaz, son oturuşta selam vermeden kalkılmaz. Araştırmadan yoksun tamamen kötü algı oluşturma içerisinde olan ucuzun da ucuzu basit bir film. Tamamen zaman kaybı
@mert isimli arkadaşa, arkadaş mezhepler var, 4 tanesi bizim ülkemizde doğru kabul ediliyor. muhtemelen afrika kıtasında o tür bir durumdan dolayı elleri bağlı gibi göstermiş olabilirler.. bu açıdan bak derim. filmi izlemedim henüz.
Hiçbir mezhepte öyle birşey yok. Yarım yamalak bilginizle ihtimale dayalı ahkam kesmeyin. Selam vermeden namazdan mı kalkılır. Ben işin orasında da değilim. İslam'ı karalamak için yapılan işin şerefsizlik kısmındayım.
Namazda şekilcilik yok
Hah şöyle. Bunu söylüyordum. Koyun böyle eski filmleri bizde size dua edelim
İbneler, Osmanlı Bayrağını kullanmışlar.
Ne bayragi kullansinlar, japonya mi? :))
iğrenç ötesi birfilm rezalet zaman kaybı kesinlikle izlemeyin.
Filmin açıklamasında "...1933'deki ABD başkanlık seçimini henüz kazandığı dönemde..." diye yazıyor... 1933de Osmanlı mı vardı, Japonya mı diye sormuşsun? Tarih yoksunu!.. Filmdeki dünya harita küresine baktın mı Turkey yazıyor.
Theodore_Roosevelt Theodore "Teddy" Roosevelt (27 Ekim 1858 - 6 Ocak 1919), ABD'nin 26. Başkanı. 14 Eylül 1901 yılında henüz 42 yaşında iken başkanlığa geldi filim 1933 de gecmiyor osmanli zamaninda geciyor. Cevapla
Filmin 10:45 dakikasındaki ve devamındaki dünya harita küresine baktınız mı ne yazıyor diye? "Turkey" Ne zaman kurulduğunu biliyorsunuzdur muhtemelen.
Çok fazla dizi izleyip sosyal medyadan tarih takip ediyor gibisin. Koca "Ottoman"ı, Turkey yaptın ya helal olsun. Ottoman (Osmanlı) içinde Türk/Kürt/Laz/Arnavut/Çerkez/Bulgar/Arap vs vs alayı vardı ama adı Turkey diye geçmezdi.
Açıklamayı yazan ebleh, başkan rooseveltleri karıştırırsa, böyle ''süper tarih bilgisi olanlar da'' ukalalık taslar işte. Anlamadığım koca koca seçim pankartında yazan ''elect roosevelt 1904'' yazısını da mı görmez bu zihni sinirler? Birisi taşınan hilafet sancağına Osmanlı bayrağı der, biri 700 yıldır bu topraklara coğrafi haritalarda Turkey dendiğinden bihaber sidik yarıştırır.
Benzer filmi bizler yapsak sözde bizim bazı çok bilmişler film bizim olsa alaya alırlar...ama film yabancıysa sonuna kadar savunurlar...işte film eleştirim şu bok gibi tamamen algı için yapılmış adilikten başka bişi değil..