En iyi film"den tutun da "en iyi sinematografi"ye kadar toplam 21 ödül alan Portekiz yapımı film, başrol oyuncusunun gerçek hikayesine dayanıyor. Şayet mülksüz insanların bir sineması varsa netlikle bu sinemanın kahramanı Portekizli film yapımcısı ve yönetmen Pedro Costa olmalı. Costa, statik, sade ve aykırı bir hale bürünmüş insanlarıyla bilinen Lizbon'daki, Fontaínhas gecekondu semtlerine misafir ediyor izleyiciyi. Karakterleri fakirliğin da altında yaşayan ve hayattan çok fazla çekmiş olan, yalnız gülmeyen insanlar. Costa ve görüntü yönetmeni Leonardo Simões, hemen hemen bir stüdyo gibi modernist bir görünüm vermek için kuvvetli ışıklarla, paramparça duvarların ve gölgeli, dökülmüş iç mekanların garip bir şekilde çekici görüntülerini yaratmış. Filmin hemen hemen tamamı gün ışığından yoksun. Yönetmen profesyonel olmayan bir oyuncu kullanıyor ve onun gerçek hikayesini anlatıyor. Vitalina Varela, Costa’nın 2014 filmindeki Horse Money filminde kısa bir müddet yer alan ve bu filmin ise merkezinde sahne alan daha önceki bir Portekiz sömürgesi olan Cape Verde adasından. 1980'lerin ortalarında, Vitalina izdivaç ediyor ve yaşadıkları hanesi kocasıyla beraber adım adım kendisi yapıyor. Fakat kocası daha sonra ondan kaçıyor ve Lizbon'a gidiyor, para göndereceğine söz veriyor ancak suskunluğa bürünüyor.
Vitalina Varela Filminin Bilgileri
Vitalina Varela
Ventura
36. dakikada sıkıntıdan ve sinirden patladım, en sonunda durdurdum filmi. Bu film hiç kimseye hiçbir şey verecek bir özelliğe sahip değil. Son derece iç karartıcı, şekilsiz, renksiz, gri ve de fazlasıyla can sıkıcı bir film daha görmedim. Sefalet bu şekilde gösterilmez. Verdiği bir mesaj yok. Hiçbir şey anlatmıyor, öğretmiyor. 36. dakikadan sonrasını bilemem ama film bir türlü başlamadı ve sanırım başlamadan da bitmiştir.
sıkıcı kelimesi sıkıcı lafına hakaret olur 8 dakka dayanabildim ve sekiz dakka da gece çekimi yalın ayak yüme sahneleri ne oyunculuk ne görsel bir şey yok tamammen fakir insanları daha da fakir gösterme çabası duygu sömürüsü ile para kazanmayı ümit eden yapımcı yönetmen filan :) ve başarmışlar bir ton ödül almışen fazla 2 puan oda elektirik vs harcadıkları için
Sefaletin belgeseli..Tarlabaşı, karanfilköy, adana yenibey, hürriyet, sur, lice..vs. çocukluğunda soba başında galvaniz leğenlerde yıkanarak büyüyenler zaten yabancı değil bu yaşama..sosyete seyretsin, politikacılar, emparyalist kafalar, kapatlizmin uşakları izlesin diyecem ama onlar en fazla 5 dakika izlerler bunu. Ama bir başka gerçek varki, artık sessizce bir kenarda, gözlerinde sineklerle ağlayarak büyümüyor artık sefaletin çocukları, dünya iletişim ağlarıyla örülü ve güney afrikada kimsenin umursamadığı çamur içinde küflü ekmeği kemiren çocuğun kapacağı hastalığın birkaç ay sonra en tepedeki en zengin poitikacının nazlı bebeciğine blaşabileceğini gördü artık herkes o nedenle artık eski dünya bitmek zorunda. ya bunu siyasetciler kabul edecek yada en alttakiler, binerek gerçeğin adalet isimli atına, aksıra öksüre kanlı açlıklarını, değiştirecekler dünyayı, atıldıkları lağım çukurlarından bir bir çıkarak. kalın kafalar her zaman geç görür gerçeği ama gören gördü çoktan, yarın olacakları. Kazanırken yakıp yıkan bencillik değil, paylaşan çoğul barışçıl mutluluk..
kaliteli bir yapıma benziyor admin. Kuruduk filmsizlikten locarno, toronto, sundance farketmez ödüllü ne var ne yok gönder gelsin.
Yönetmen, bu tarzıyla sinemada yeni bir çığır açıyor ve bunun etkisi ancak 20 yıl sonra anlaşılabilir. Artık sinema "Matrix'ten önce ve sonra" diye değil, bu filmden önce ve sonrası diye ikiye ayrılacaktır. Tarihi bir ana şahitlik ediyoruz. Torunlarımıza bugünleri birebir yaşadığımızı söyleyecek olmanın hazzıyla doluyum.
Kalite Bir Yapım, Temposu Düşük Ama Anlayana Güzel Ağır Bir Dram
Fakirlik yoksulluk dram görmek istiyorsanız sinema filmi izlemeye gerek yok yaşadığın yerin kenar mahallelerine gitmen yeterli fakirlik ve dram yanibasimizda iken bunu görmek için sinema mi seyrdecez yanıbaşındaki garibani görmeyen aldırmayanlar gelmiş filme övgüler dosemis birde nerden alıntı yaptıysa birkaç değişik laf etmiş enteresan yani filmde bir bok yok duygu somurusunden baska